IQNA

Allah'ın önünde nasıl mütevazi olunur

16:15 - June 28, 2022
Haber kodu: 3476600
Allah'ın huzurunda tevazu, müminin en önemli özelliklerinden biridir ve çeşitli yönleri üç kelimeyle ifade edilir: Hudû (mütevazi, teslimiyyet), huşû (tevazu), haşyet (korku).

Allah’ın önünde nasıl mütevazi olunurHuşû‘ kelimesi, terim olarak Allah'ın huzurunda olduğu bilinciyle tevazu gösterip boyun eğmeyi ifade eder. Hudû‘ da aynı mânaya gelmekle birlikte bu kelime daha çok bedenle gösterilen alçalmayı ve boyun eğmeyi, huşû ise bu nevi hareketlerle dışa yansıyan kalpteki sükûnet ve tevazu halini ifade eder

Tahran'daki Mervi İlahiyat Okulu Müdürü ve Allame Tabatabai'nin önde gelen öğrencilerinden Ayetullah Muhammad Bakır Tahriri, Allah'ın huzurunda tevazu ve alçakgönüllülük konusunda aşağıda okuyabileceğiniz bazı noktalara değindi: Allah'ın müminlere bahşettiği sıfatlardan biri de namazda Huşû sıfatıdır. Mü'minun suresi 2. ayetinde bildirdiği gibi: "Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler." ayet ve hadislerde huşû, hudû ve korku arasında temel olarak farklılıklar vardır. Esasen insan, Cenâb-ı Hakk'a teveccüh ve Allah'a itaat konusunda çeşitli haller bulmaktadır.

Mümin insanın imanının özelliği, ilâhî mukaddes zâtının önünde küçüklük hissetmesidir, aslında huşû hali heybetli bir varlık önünde insan için yaratılan özel bir kalbî etkidir. Bu şahıs onun karşısında kendini küçük görür. Namaz, Yüce Allah'a tam teslimiyetin (Hudû) ifadesi olduğu için namaz kılan kimseye farz kılındığı namazdan önce, namaz sırasında ve sonrasında yapması gereken bir sıra emirler vermişlerdir ve bunlar insanın gayb âlemine ve tüm varlıkları çeviren mutlak kemal olan Allah'a inancın göstergelerindendir. Şimdi namaz kılan veya Kur’an okuyan kimse için bu teveccüh ne kadar çok olursa ve kalbinde iman şeklinde şekillenirse ruh da bu düşüncelerden etkilenir ki bu etkiye huşû diyoruz. Namazda huşû her uzvun tevazu göstermesidir.

Bazen bu etki organlarda ve eklemlerde de görülür. Bazen vücut organlarının belirli durumlar bulduğu itaatkar görünüm denilen, Hudû durumu görülür. Namazda  misal vermek istersek, insanın başı dik olarak ayakta durması ve bu dirilişin ve Allah'a teslimiyetin gösterilmesi gerektiği söylenir. Rukû’da insan hafifçe eğilir. Bu namaz kılanın tam teslim olup itaat etmesini (Hudû) gösterir. Secdede, insan vücudunun yedi noktasının yerde bulunması farzdır ki bunların hepsi tevazu ve Hudû göstergesidir. Kısaca mümin için buna, Cenab-ı Hakk'ın huzurunda yürekten bir etki ve küçük görme ifadesi eşlik eder.

Hudû ve Huşû insanın kendisiyle olan varoluşsal ilişkisini anlamada ilahi kutsallığın özü hakkındaki bilgisine bağlıdır. Bu algı güçlendikçe, kalbin etkilenişi ve kalbin değişmiş halleri de çeşitli olup görünüşteki haller de onunla ilişkili olur. Kim alçakgönüllü huşû içinde olursa, uzuvlarının ve eklemlerinin de huşû içinde olacağı rivayet edilir. Ve bu olursa, bu kişinin namazdaki teveccühü Allah'adır. Sonuç olarak, kalbin bu durumuna (huşû) teslimiyet denir. Ama haşyet insanın korktuğu kişi için duyduğu endişenin ciddiyetidir ve bir tür kalbi halettir. Kalbin halleri farklıdır. Haşyet insanın büyük varlığın yerini koruyamayacağına dair bir tür endişenin eşlik ettiği özel bir insan etkisi durumudur. Elbette korkuyla da ilişkilendirilir ve haşyet ile korku neredeyse birbirine yakındır ama huşû bir tür korku gerektirir ve bunların hepsi insanı etkileyen farklı şeylerdir.

3667781

Etiketler: tevazu ، dua ، mümin ، allah
captcha