El Bevabe news sitesinin haberine göre, nefret söyleminin yaygınlaşması birçok olayda kendini gösterdi. Örneğin Myanmar’da Rohingya Müslümanlarına yönelik katliamlar, sosyal medyada birçok nefret kampanyasına ve yanlış bilgilendirmeye konu oldu.
Birçok Avrupalı aşırılık yanlısı politikacı da bu olgunun büyümesinde merkezi bir rol oynamaktadır, çünkü bu söylemin karşı tarafı ve özellikle Avrupalı gençler, genel olarak yabancılara ve özel olarak Müslümanlara yönelik ırkçı söylemlerden etkilenmektedir. Müslümanlar da doğal olarak sistematik şiddete maruz kalıyor bazen de hayatlarını kaybediyorlar.
Toplumda bir arada yaşama ve barış süreci için ciddi tehlike, bu olgunun artması ve sosyal çevrelerde yaygınlaşmasıdır. Bu doğrultuda yapılan araştırmalar Batı basını ve medyasının Müslümanlar hakkında yanlış bilgiler vererek düşmanlık duygusunu körüklediğini ve bunun da Batı ülkelerindeki Müslümanların durumunu olumsuz etkilediği yönündedir.
İki siyaset bilimi araştırmacısı Eric Bleich ve Moritz van der Veen, Batı medyasında Müslümanlara yönelik yayınlanan büyük ihlalleri gösteren detaylı bir çalışma hazırladılar. Bu araştırmacılar, 1996-2016 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nden 256 bin, İngiltere, Kanada ve Avustralya’dan 528 bin makale olmak üzere 20 yıllık bir dönemde 784 binden fazla gazete makalesini analiz ettikten sonra bu sonuca vardıklarını bu araştırmada vurgulamaktadır. Müslümanlar, diğer dinlerin takipçilerine kıyasla olumsuz tutumlarla karşı karşıya kalmışlardır.
Veriler incelendiğinde, Amerika’da Müslümanlar veya İslam’ı olumsuz olarak ele alan makalelerin ortalama sayısının % 84 olduğu tahmin ediliyor. Katolikler, Yahudiler, Hindular veya başka herhangi bir grupla ilgili makaleler daha az. Bu gruplarla ilgli yayınlanan konular yarı yarıya olumlu veya olumsuzdur. Müslümanlar söz konusu olduğunda makalelerin % 80 menfidir.
4085413